Dudak damak yarıklığı, gebeliğin genellikle dördüncü ila on ikinci haftaları arasında gerçekleşen, bebeğin yüz bölgesinde birleşmenin farklı sebeplerle duraklaması sonucu oluşan yapısal bir bozukluktur. Dudak ve damak yarıkları sonucunda dudak, sert damak, yumuşak damak, burun, diş vb. yapılardan birinde ya da birkaçında yapısal bozukluk oluşmasına ve söz konusu yapıların sesletim için gereken hareketleri doğru bir şekilde yerine getirememesine sebep olur.
Dudak Damak Yarıklarına Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
Dudak damak yarıklarına bağlı gelişen dil ve konuşma bozukluklarını açıklamadan önce dudak ve damak yapılarını kısaca özetlemek yararlı olacaktır. Damak, yumuşak damak ve sert damak olmak üzere iki bölümden oluşur. Sert damak, çocuğun ağzına doğru olan bölümü ifade eden, kemik bir yapıdan oluşan bölümken; yumuşak damak, çocuğun ağzının iç kısmını ifade eden, kas ve dokulardan oluşan bölümdür. Her iki bölümde de farklı tiplerde yarıklar gelişebilir.
Dudaklarda gözlenen yarıklar tek taraflı olabileceği gibi çift taraflı da olabilir. Diş etinde ve dudakta olabilen bu yarıklar sadece dudakta da oluşabilir. Bazı vakalarda damağın başlangıcından dudaklara kadar olan bölümde yarıklar olabilir. Damak yarıklıkları; gerek sert damakta gerekse yumuşak damakta, sadece yumuşak damakta ya da sadece küçük dilde gelişebilir. Damak yarığı bulunan çocuk lokmayı yutmak istediğinde; yiyecek, burun yoluna kaçarak çocuğu yemek yemede güçlük çekmesine neden olabilir.
Damak yarıklarına paralel olarak duyma sorunları da yaşanabilir. Zira, östaki borusu, damak yarığı nedeniyle işlevini yerine getiremeyebilir. Bir diğer önemli sorun, ağız boşluğunda yeterli hava basıncının oluşturulmasında ve seslerin çıkarılırken havanın burun boşluklarından kaçmasını engellemede yaşanan zorluktur. Hemen bu noktada, Velofaringeal kapanmaya değinelim. Konuşma esnasında geniz hava yolu kapatılarak sesin ağız boşluğu üzerinden çıkarılması yeteneğine Velofaringeal kapanma denir.
Damak dışında bir yarık mevcutsa Velofaringeal kapanma gerçekleşmeyebilir. Belirli hallerde damakta yarık bulunmayabilir; ancak, yumuşak damak boğazın arka bölümüne değmeyecek düzeyde kısa olabilir. /m/ ve /n/ sesleri Türkçede genizsi olarak çıkarılır. Söz konusu sesler dışındaki sesler, buruna giden hava akımını engelleyen/kesen yumuşak damak yardımıyla üretilir. Eğer tersi bir senaryo olursa, yani ses üretimi esnasında havanın burun yolundan geçmesine olanak tanınırsa büyük olasılıkla konuşmacı hipernazal (aşırı genizsi) olarak algılanır.
Dudak yarıklarının önemli bir bölümü tedavi edilebilir ve sesletimde özellikle uzun vadede olumsuz bir etkide bulunmazlar. Fakat, yarık damak sebebiyle kalıcı sorunların yaşanması da mümkündür. Zira, damak açıklığının fazla olması halinde hava ve ses dalgalarının burun boşlukları kanalıyla geçip gitmesi muhtemeldir. Bu tür bir durum, genizsel seslerin oluşmasıyla ve /s/ ve /z/ gibi seslerin üretilmesinde güçlük yaşanmasına neden olabilir.
Konuşma bozukluğunun fiziksel bir nedeni olarak kabul edilen yardık damak, çocuklarda dil gelişimini olumsuz etkiler. Nitekim, orofasiyal yarıkları bulunan çocukların birçoğunda dil gelişimi ilk yaşlarından itibaren geri kalmaktadır. Fakat ergenlik ve yetişkinlik dönemiyle birlikte, akranlarının seviyesine erişiler. İlk dil gelişiminde geri kalınmasının başlıca nedeni ise uzman desteğine başvurulmaması, tedavi için gereken adımların atılmamasıdır.
Dudak damak yarıklarına bağlı dil ve konuşma bozuklukları disiplinler arası iş birliği ile tedavi edilebilir. Dil ve konuşma terapisti öncülüğünde uygulanacak tedavi sürecinde çocuğun sesi uygun kullanması ve sesleri doğru bir şekilde sesletmesi amaçlanır. Tedavi kapsamında; sorunun giderilmesi adına elverişli araçlardan, farklı prosedürlerden ve ilgili uzmanlardan yardım alınabilir. Dudak damak yarıklarında ihmali davranmamak, vakit kaybetmeden uzman yardımına başvurmak en doğru yaklaşımdır.
Dudak Damak Yarığında Dil ve Konuşma Terapistinin Rolü
Dil ve konuşma bozukluklarına neden olan dudak damak yarıkları, Türkiye’deki her bin doğumda bir gözlenmektedir. Dudak damak yarıklarında erken tanı ve müdahale, yarıkların uzun vadeli olumsuz etkilerini minimize edeceği için oldukça önemlidir. Bazı durumlarda, henüz gebelik safhasında aileye bilgi verilmekte ve dil ve konuşma terapisti başta olmak üzere ilgili uzmanlarla iletişim kurularak ebeveynleri nasıl bir sürecin beklediği ve ne yönde hareket edilmesi gerektiği bilgilendirilmektedir.
Dudak damak yarıklarının tedavisinde görev alan uzmanlardan biri olan dil ve konuşma terapisti, dudak damak yarığı bulunan bireyin doğumundan başlayarak yetişkinlik dönemine kadar ilgiliye ve ailesine yönelik danışmanlık, yönlendirme, terapi ve değerlendirme hizmetleri verir. Dil ve konuşma terapisti, erken dönem beslenmesine dair tavsiyelerde bulunur. Bebek büyüdükçe dil ve konuşmasına ilişkin incelemeler yapar ve değerlendirmelerde bulunur.
İlgilinin dil veya konuşma problemlerinin tanılanması ve uygun terapi belirlenerek problemlerin giderilmesi amacıyla hizmet verir. Dil ve konuşma terapisti (DKT) gerekli durumlarda yönlendirmelerde de bulunabilir. Bu süreçte aileyi de bilgilendirerek çok yönlü bir hizmet veren DKT, özellikle erken dönemde alıcı ve ifade edici dil becerilerinin geliştirilmesi, belirli konuşma seslerinin üretiminin pekiştirilmesi vb. becerilerin iyileştirilmesi amacıyla hizmet sunar.